Mücadeleni Sev!
Yayınlanma Tarihi: 18.8.2020Beni tanıyanlar bilir sporla aram pek yoktur; ama deniz
görünce dayanamaz, gücümün yettiği kadar uzaklara yüzmeyi severim. Sahildeki
müzik ve insan gürültüsünden uzaklaşıp denizin ortasında sessizliği ve rüzgârı
dinlemek, hayata baktığım ve kendimi konumlandırdığım yeri kısa süre de olsa
değiştirmek bana iyi gelir ve farklı olasılıklar görmemi sağlar.
Bugün o perspektif değişimine her zamankinden fazla
ihtiyacım varmış ki kendimi denizin ortasında bulup sahile geri yüzmeye çalışırken
epeyce zorlandım. Sol tarafımdaki kamp alanında bulunan kulübeyi kerteriz alıp
kulaç atsam da bir arpa boyu yol gidip uzun süre olduğum yerde çırpındığımı
fark ettim.
Sahile
ilk geldiğimde gözüme kestirdiğim o açıktaki tekneye sakince yüzerek ulaşmıştım
da neden sürekli ayak çırpmama rağmen şimdi geri dönemiyordum? Geçen teknelerin
dalga yapıp beni ileri sürüklendiğini, denizin o bölgesinde bir girdap
olduğunu, teknelerin birinden yardım istemezsem orada öylece kalıp asla karaya
dönemeyeceğimi falan düşündüm. Az öteden bir tekne geçiyordu, ismi gözüme
ilişti: amor fati. Denizden gelen mesaj “yazgını sev” diyordu!
Epey sonra, aralarda verdiğim dinlenme molalarının ters
yöndeki dalgalar nedeniyle beni geri götürdüğünün farkına varıp hiç durmadan
hızlıca kulaç atmaya karar verdim. Kendime hedef olarak belirlediğim tekne de
artık geride kalmıştı, denizin tam ortasında yapayalnızdım, bana benden başka
yardım edecek kimse yoktu.
Var gücümle kulaç attım, ayak çırptım, yorulduğumda
soluklanmak yerine mücadeleye sırt üstü yüzerek devam ettim. Kolumdaki akıllı
saate göre 76 dakika süren maceram sonuçlanıp karaya ulaştığımda benim için
büyük insanlık için küçük bu mücadeleden kendim için bazı dersler çıkardım:
1.Dalgaların akışı ile aynı
yönde yüzerek daha kolay ilerleyeceğini unutma. Yol boyunca rüzgarı arkana alıp
onun gücünden faydalanabileceğin imkanları kullanarak parkurun çetinleştiği,
işlerin zorlaştığı o daha büyük çalışma ve azim gerektiren zamanlar için enerji
depolamış olursun.
2.Yolun sonunda kendini nerede
görmek istediğini gözünde canlandırıp başka çaren yokmuşçasına hedefe
kilitlendiğinde yol daha kolay bir hale gelmez; ancak sen daha dirençli ve
istikrarlı olursun; bu da seni daha iyi bir mücadeleci yapar.
3.Hedefe kilitlenmek güzel;
ancak o hedefe yüzerken yolda deneyimleyeceklerini tam olarak bilmen imkânsız.
Bu nedenle sonuca hükmetmeden, yol ne getiriyorsa açıklıkla kabul edip
dalgalarla dans etmeyi unutma.
4.Başladığın noktaya geri
dönemeyeceğin kadar ileride ama varış noktasına da bir o kadar uzak olan yolun
tam orta noktası var ya, hani vazgeçip geri dönemeyecek kadar ilerlediğin ama
hedefine de hala uzak olduğun maceranın o en orta yerinden bahsediyorum, gerçek
potansiyelini ancak orada görebiliyorsun. Bu nedenle de en büyük öğrenme işte
tam da orada yaşanıyor: tek başına olduğun denizin en orta yerinde!
5. Konfor alanından çıkıp kendi
mücadeleni verdiğin her yolun dönüştürücü bir etkisi var. Dalgalarla savaştığın
her mücadele içe doğru bir yolculuk ve sen döndüğünde asla başladığın kişi
değilsin. Kendinle ilgili keşifler yaptığın, parçalarını tamamladığın
mücadeleni sev!
6.Mücadele bitip karaya ulaştığında yüzdüğün mesafeye bakıp yolculuğunu kutla ve bir bardak demli çayla geldiğin yerin tadını çıkarmayı unutma!
İTÜ ARI Teknokent İnsan Kaynakları Yöneticisi
Listeye Geri Dön